Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

3 Kasım 2010 Çarşamba

Hem Laik ve Hem Müslüman Olunur mu?

Son zamanlarda bir tartışma vardır uzayıp gidiyor. Tartışma konusu ise "hem müslüman, hem laik olunmaz". Aslında bu iki kavramın farklı kulvarlarda olduğunu anlamamak çokta güç değil. Müslüman, islam dinine mensup kişidir. Allah' ın varlığına ve birliğine inanır. Yani Tanrı ile kul arasında arasındaki bir dini duygudur. Laiklik ise, hepimizin bildiği gibi din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Yani devlet, bir dine inanıp inanmama meselesini özel bir problem sayar, fertlerinin sadece maddi yönüyle ilgilenir, kendisi devlet olarak hiçbir dini taşımaz, hiçbir dini ayine iştirak etmez, fakat fertlerin her türlü dini serbestliklerini kabul eder. 
Özetlersek müslümanlık, Tanrı ile kişi arasında, Laiklik ise devlet ile din arasındadır. Devletin dini  olmaz, halkın dini olur. O zaman başta kullandığımız cümleyi şu şekilde kullanmak daha doğru olur kanısındayım. " Hem Laik devlet, hem müslüman halk olur." 
Bakın size güzel bir örnek vereyim:
1- Halkı % 100 müslüman.                                                 
 2- Cumhurbaşkanını halk, başbakanı parlemento seçiyor.                    
 3- Nüfusu 9 milyon. Ülkede 35 üniversite, 80 kolej var. Her branşta eğitim veriyorlar.  İlkokul birinci sınıftan, master veya doktoraya kadar tüm eğitim ücretsiz.   
 4- Aile planlaması yasası, 1956 yılında hazırlanmış.                       
 5- Bu yasa gereğince her aile 3'ten fazla çocuk yapamıyor.                
 6- Resmi nikah, tek geçerli aile sistemi. İmam nikahlı ikinci eş yasalarla yasaklanmış.    
 7- Ülke, çevre değerlerini yasalarla kabul ettiğinden her yer tertemiz. Çünkü çevreyi  kirletenler hapis cezası ile cezalandırılıyor.             
 8- Ülkede fakir yok.                                                    
 9- 800 gr ekmeğin fiyatı 30 Kr.                                           
10- Bir kg dana bifteği 13 TL. 
11- Bu ziraat ülkesinin ihracat malları zeytinyağı, tahıllar, portakal, limon, ton balığı.    
12- İthalat çok yüksek vergilere tabi.                                      
13- Türban resmi daireler ve eğitim kurumlarında yasak ancak sosyal yaşamda serbest. 
14- Her vatandaş, devletin tüm kurumlarına ve çalışanlarına büyük saygı duyuyor. 
15- Turisti mutlu etmek için, golf sahaları, buz pateni salonları, turistik otelleri ve casino'ları mevcut.
16- Yılda bir kez ağaç festivali düzenleniyor. Her vatandaş bu festival sırasında bir ağaç  dikiyor. 
17- Yılda bir kez dağa tırmanma festivali düzenleniyor. Hemen hemen her ülkeden bu ülkedeki boynuz dağına tırmanmak için turistler akın ediyor.  
18- Ülkede 60 milyon zeytin, 3.5 milyon portakal ve 800 bin adet limon ağacı var.  
19- Kadınlar, yüksek tahsilli ve işgücünde yerlerini almışlar.             
20- Din ve devlet işleri tamamen birbirinden ayrı. Tam bir laiklik abidesi.   
21- Başkentin ana caddesinde kocaman posterde, bir kadın polisin 3 çocuklu bir hanımı trafikte yönlendirişi gözüküyor. 
22- Bu posterin altında şöyle yazıyor: ''Ülkemizdeki işkadınları, sokak düzenimizi sağlamakta baş etkendir." 
23- Her öğrencinin birinci lisanı Arapça, ikinci mecburi lisanı Fransızca. Bunun haricinde, isteyenlere 5 yıl İngilizce eğitimi veriliyor. 
24-Ülkenin dış borcu gibi bir derdi yok                                  
25- Her taraf çiçek, çimen ve ağaçlarla süslenmiş. Bunları koparan, yolan, sertifikasız ağaç budayan herkese hapis cezası veriliyor. 
26- Yan sokaktan gelen araba olmadığından emin olan taksi şoförleri bile STOP yazılı levhada mutlaka duruyorlar. 
27- Sokaklarda gezen bir tek başıboş kedi veya köpek yok.
28- Bir şoförün aylığı 400 dolar. Bunun dörtte birini kiraya veriyor. Ayrıca gelirinin en az % 12'si vergi ve sigortaya gidiyor; eşi de çalışıyor.                              
29- Buran n insanları ülkeleriyle gurur duyduklarını söylüyorlar.          
30- Toplu taşıma tramvay, tren, dolmuş, otobüs, taksi ve feribotlarla yapılıyor.                
31- Emeklilik yaşı 60 olarak belirlenmiş. Her vatandaş vergisini vermekle gurur duyuyor.
32- 60 bin kişilik üstü kapalı futbol stadyumları var.                     
33- Devlette hortumculuk varsa bile, şimdiye kadar hiç duyulmamış ve görülmemiş.         
34- İthalattan çok yerli üretime önem veriliyor.                           
35- Kentlerdeki duvarlarda,  sanatçıların yaptığı, bizde bazı çevrelerin ''müstehcen'' bulma ihtimali olan kadın resimleri yer alıyor.   
36- Art dekor tarzı süslü mimariyi yansıtan eski binalar çok iyi korunmuş durumda.  
37- Siyasette 4 parti var. Bu yıl yapılacak başkanlık seçimine 2 aday katılacak. Hükümette 24 bakan var.                       
38- Hafta sonu tatili cumartesi ve pazar günleri olarak kabul edilmiş.            
39- "Bizim paramız dış ülkelerde geçerli olmadıkça kendimizi yeterince kalkınmış  hissetmeyiz" diyorlar. 
40- Halk sürekli çalışıyor ve üretiyor. Lüks ve ihtiras peşinde olan yok. Kazanç ''eşitlikçi'' bir biçimde paylaşılıyor. Bu apaçık belli oluyor.

Belki de tahmin edemediniz bu ülkeyi. Bu ülkenin adı TUNUS. Evet yanlış okumadınız. Bu ülkenin efsanevi liderinin adı da Habib Burgiba. Ve kendisi ATATÜRK hayranıymış. Fazla söze gerek yok sanırım...

2 yorum:

  1. inanın okuyunca çok şaşırdım. harika bi yazı olmuş ayrıca.

    bir şey daha; bence biz çok tembel olduğumuz için ve bazı yerlere elimizi verip kolumuzu alamadığımız ve almaya da çalışmadığımızdan ötürü yerimizde sayıyoruz. ah pardon geriliyoruz. geriye geriye hep geriye!!!

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim :)
    Geçmişte çok çalışkan bir toplum olan ulusumuzun ekonokik olarak giderek kötüye gitmesi ve duyarsızlaştırılmamız bunlara sebep oluyor. İleriye atılacak ilk adım bence eğitimle olmalıdır. Yoksa yerimizde saymaya devam ederiz...

    YanıtlaSil